İyi bir baba mısınız?

Gerçekten de çok kolay değildir babalığa merhaba denen günler. Çünkü babalık, annelik duygusu kadar yoğun bir içgüdüsel his değildir. Bu duygu erkek tarafından öğrenildikçe, tecrübe edildikçe benimsenir. 

Özellikle de çocuğun babasını tanıdığı ve tanıdığını belirtmek üzere tepkiler vermeye başladığı dönemlerde bu duygu çok daha yoğun hissedilir. Babaların içlerinde bulundukları psikoloji zaman zaman farklılık arz edebilir.

Şöyle ki, kimi zaman yalnız kaldıklarını ve dışlandıklarını hissederler, kimi zaman ise bir ailenin reisi olduklarını düşünür, sorumluluk güdüleri ile dolarlar. 

Bu konuyu biraz daha açacak olursak; evet bazı babalar doğum sonrası yalnız kaldıklarını hissedebilirler. Çünkü rahatsızlığından dolayı anne ile veya eve gelen minik üye ile ilgilenmeleri gerekiyordur. 

Babanın ilk günlerde uyuyacağı yer, yemek düzeni vs. farklılaşabilir. Fakat genelde anne ve çocuk ile ilgilenildiğinden babayla ilgilenmek ve onun duygularını paylaşmak pek de kimsenin aklına gelmez. 

Bunun dışında babalar, sorumluluk duygusuyla dopdolu olabilirler. Bu duygu gerek toplumun erkeğe yüklediği misyondan gerekse bebeğin masumiyetinin oluşturduğu duygudan kaynaklanıyor olabilir. Yaşanan bu sorumluluk duygusu, heyecan ve mutluluğu da beraberinde getirir.

Babalar neler yapabilir?

Kendilerini çocuklarının gözünde ikinci planda kalmış görebilirler ama bilimsel araştırmalar çocukların gelişimlerinde babaların çok kritik bir role sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Kadınlar biyolojik ve hormonal olarak en başından beri anneliğe hazırdırlar. Babalarda da bazı hormonal değişiklikler olmakla birlikte çocuk doğar doğmaz babalık duygusunu hissetmesi beklenmez. 

Çocuklarıyla daha fazla zaman geçiren, fiziksel temas durumunda olan ve özbakımına yardımcı olan erkeklerde baba rolünün daha benimsenebileceğini araştırmalar netleştirmiştir. 

Babaların çocuklarına akademik yönden ilgi göstermesi annenin ilgisinden daha fazla başarı getirdiği, zihinsel beceri ve okula uyumun daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Baba ilgisinin etkili olduğu çocukların kelime özgüvenli, kelime hazinesi geniş, matematik zekaları olumlu ve iç disiplini sağlayabilen çocuklar olduğu yapılan araştırmaların sonucudur.

Çocuğun sevildiğini hissedip aidiyet duygusunun oluşması için baba bu ihtiyaçlarına duyarlı olmalıdır. Ona sevdiğini söyleyebilir, sarılabilir, şakalaşabilir. Problemlerini yargılamadan dinleyerek birlikte çözüm yolları bulmaya çalışabilir. Bunlar çocuğun kendini değerli görmesine ve güvende hissetmesine yol açar.

Okulöncesi dönemde, motor becerileri geliştiren oyunlara teşvik etmek, günlük yaşamda problemlerle baş etmeye yönelik destek sağlamak gibi iletişimlerde bulunarak onun özerk kişiliğinin oluşmasına katkıda bulunabilir.

İlkokul çağında ise sanata, spora yönlendirme, çalışmaya teşvik etmek için para yönetimi konusunda kendi okul deneyimlerinden örneklerle destek olabilirler. 

Ergenlik döneminde ise babaların onunla ilgilendiğini, merak ettiğini, önemsediğini göstermesi, onun kendisi ve hayat dair düşüncelerini paylaşabileceğini öğüt vermeden anlatması, onlarla yakın ilişki içinde kalmalarını sağlayacaktır. Birlikte yapacakları aktiviteler, babanın kendi işine ya da aile için alınacak kararlara dahil etmesi de ergene kendini değerli, güvende ve aidiyet hissettirecektir.

Tüm bunlar çocuğun her istediği sınırsızca yapılmalı anlamını taşımaz. Onun kendini güvende hissedebilmesi için sınırlara da ihtiyacı vardır. Olumsuz davranışları ya da söylemleri olduğunda ona fiziksel ya da duygusal şiddet uygulamadan ancak kararlı ve tutarlı bir şekilde, anne ile ortak bir tutumla sınır koyulması gerekmektedir. Hiçbir şekilde duygusal ya da fiziksel şiddete başvurulmamalıdır.

Sağlıklı bir ailede babaların rolü nedir?

Bir ailede, baba yapı taşlarından biridir. Ve bu yapı taşının tek görevi çalışmak ve evin ihtiyaçlarını temin etmek değildir ve olmamalıdır. Aile üyelerinin babadan gelecek manevi desteğe ihtiyaçları vardır. Bireyin iş hayatındaki rolü, baba olması ile doğrudan alakalı değildir. Yani baba olmasa bile bir erkeğin iş hayatında aktif olması gerekir zaten.

Bundan dolayı “Ben çalışıyorum, onlar için yetmez mi?” denmemeli. Evet, çocuğun maddi ihtiyaçları önemlidir ve bu sebeple babanın iş yoğunluğunu artırarak aile üyeleri için çalışması ciddi bir fedakârlıktır. 

Ancak çocuklarının manevi ihtiyaçlarını ve kendisine duyulan ihtiyacı önemsemeyen ve dahası hissetmeyen kişi ne kadar çalışırsa çalışsın, çocuklarının dünyasında birtakım boşluklar oluşacaktır. Bu sebeple babalar iş yoğunluklarını veya farklı birtakım meseleleri bahane etmeksizin çocuklarına zaman ayırmalı. 

Günde ayrılacak beş dakikalık bir zaman dilimi bile babalar için bir kayıp olmazken, çocuklar için ciddi faydalar sağlar. Veya çocuk için önemli anların, günlerin ve başarıların baba tarafından görülmesi çocuk için çok fazla önemlidir. Ve iş hayatı buna engel değildir.

“Biz böyle görmedik” demeyin

Bazı babaların “Biz böyle görmedik.” dediklerine şahit oluruz. Babaların yaşamadıkları bir süreci hayatlarına geçirmeleri kolay olmayacaktır belki, ancak bu konuda kendilerini zorlamaları ve çocukları ile ilgilenmeleri gerekir. 

Peki nedir bu ilgiden kastedilen? Aslında çok fazla bir şey değildir. 

Mesela akşamları yapılacak kısa bir sohbet, okul hayatıyla ilgilenme, zaman zaman telefon görüşmeleri yapma, zaman zaman ev dışında baba-çocuk olarak özel paylaşımlar sağlama (maça gitme, yemeğe çıkma, yürüyüş yapma vs…) gibi yaklaşımlar çocuk için çok anlamlıdır ve çocuğun sağlıklı kişisel ve duygusal gelişimi için önemlidir. 

Babanın bu tarz yaklaşımları anne için de ciddi bir destek olacak ve dolaylı yoldan anne-çocuk diyaloğuna olumlu olarak yansıyacaktır.

Çocuk, özgüveni babadan alır

Anne ve baba, çocuğun kişilik gelişiminde iki büyük etkendir. Ancak toplumumuzda genellikle baba, çocuğun kişilik gelişimine olan etkisini göz ardı ederek devreden çıkmayı tercih etmiştir. 

Görevinin sadece birtakım ihtiyaçları karşılamak olduğunu düşünen babanın, çocuğuyla diyaloğunda birtakım sorunlar çıkabilir. Nedir bu sorunlar veya ne zaman kendini gösterir? 

Oluşması en muhtemel sorunun özgüven problemi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü baba, evde güven simgesidir. 

Çocuğun hem kendisine hem de çevreye olan güveni ile babasıyla olan ilişkisi arasında sıkı bir bağ vardır. Babanın bu sebeple çocuğuna daha fazla vakit ayırması, dersleri ile ilgilenmesi, ona güvendiğini hissettirmesi gerekir. 

Çekingen ve kendini ifade edemeyen çocukların büyük bir kısmı babasıyla kopuk ilişkiler yaşar. Bu sorunlar çocuk küçükken olabileceği gibi ilk yetişkinlik veya gençlik yıllarında babadan kopma isteği ile de kendini gösterebilir. 

Babanın hiç olmaması (vefat, ayrılık) hali bile çocuğu bu denli etkilemez. Bu çocuklar için ise bir erkek model gerekir. Erkek model sağlanırsa çocuk bu süreci daha rahat atlatabilir.

Unutulmamalıdır ki, babanın varlığı çocukların özgüven gelişimi için gerekli ve önemlidir. Babayla paylaşımlar ne denli yoğunsa çocuk o denli özgüvenli olur. 

Babanın, yaşı kaç olursa olsun çocuğuna fikir danışması, çocuğuna birtakım sorumluluklar vermesi çocuktaki özgüveni artıracaktır.

Durum bu denli ciddi iken lütfen “Nasıl olsa annesi ilgileniyor!” diye düşünmeyin lütfen. Çünkü çocuklarınızın size ihtiyacı var…

Onlara zaman ayırın

Çocuğunuzla birlikte vakit geçirdiğinizde ne kadar değerli olduğunu, sizin onu ne kadar önemsediğinizi hissedecektir. Yoğunluğunuz ve onunla vakit geçirmeyişinizde o da sizin söylediklerinizi dinlemeyecektir. Bu zamanlar bir daha geri gelmezken geriye dönüp telafi edemediğinizde sizi üzecektir.

Sevginizi gösterin 

Çocukların anne babaları tarafından kabul görmeleri ve sevildiklerini bilmeleri onların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Özellikle babaların çocuklarına sarılmaları ve bu konuda kendilerini rahat hissetmeleri onlar açısından çok önemlidir. Gösterdiğiniz yakın ilgi sevildiğini bilmesinin en iyi yoludur.

Onu dinlediğinizi hissettirin

Günümüzde çocuklar yaşadıkları problemleri genellikle anneleriyle paylaşmayı tercih ederler. Baba ile araya köprü oluşturmaya çalışırlar. Bu yüzden baba hep korkulması, çekinilmesi gereken bir otorite olarak kabul edilir. 

Bu şekilde olmadan babayla sorunlarını paylaşabilmeli, birlikte çözüm yolları aranmalıdır. Bunun da en iyi yolu onu dinlediğinizi hissettirmektir. 

Sevgi ile iç disiplini kurmasını sağlayın 

Her çocuğun sevginizi hissetmesine ihtiyacı olduğu gibi rehberliğe, disipline ve sınıra da ihtiyacı vardır. Ancak bu ceza yöntemi ile değil, olumsuz davranışlarının sonuçlarının ne olacağına yönelik konuşma ve yardımcı olma yöntemiyle uygulanmalıdır. 

Olumlu davranışlarını ve söylemlerini manevi ödüllerle pekiştirin. Açık, net, tutarlı ve sakin bir şekilde sınır koyan babaların çocukları, nerede ne zaman durmaları gerektiğini bilir ve güvende olduklarını hissederler. 

Çocuklarınızla kitap okuyun

Onlar daha küçük yaştayken onlara kitap okuyun. Okuyarak, görerek, yaparak en iyi şekilde öğrenirler. Büyüdüklerinde kendi kendilerine okumaları için cesaretlendirin. 

Günümüzdeki tablet, televizyon, telefon gibi teknolojik aletlerin hayatlarındaki olumsuz etkileri okumayı sevdirerek aşılabilir. Onlara okumayı sevmeyi aşılamak kişisel ve mesleki gelişimlerinde süreklilik arz eden bir katkı sağlayacaktır.

Babanın çocuğun hayatındaki yeri kritik olup kişilik gelişiminde önemli rol oynamaktadır. 

Evet, sevgili babalar!

İyi bir baba olmanın yolunun onlarla iyi iletişimde bulunmaktan geçtiğini unutmayın lütfen!

Güncel Yazılar

Nasıl Randevu Alabilirsiniz?

E-MAIL

info@verdadanismanlik.com

TELEFON

0157 539 598 57