Tükenmişlik sendromu (Burnout) nedir?

Günümüzün hız odaklı, performansa dayalı yaşam biçimi birçok kişiyi görünmeyen bir yorgunluğun içine sürüklüyor. Bu yorgunluk, dinlenmeyle geçmeyen, zamanla duygusal kopuşa dönüşen, yaşam sevincini örseleyen bir tükenmişlik hâline evrilebiliyor. Literatürde burnout olarak geçen bu durum, yalnızca fiziksel değil; zihinsel ve duygusal düzeyde de bir çöküş biçimidir.

Tükenmişlik nedir?

Tükenmişlik, ilk olarak yardım mesleklerinde (sağlık çalışanları, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları vb.) tanımlanmış olsa da, bugün çok daha geniş bir nüfusu etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), burnout’u “kronik işyeri stresine bağlı, başarıyla yönetilemeyen bir sendrom” olarak tanımlar. Ancak iş yaşamının dışında ebeveynlik, bakım verme, uzun süreli ilişkiler ve akademik baskılar gibi alanlarda da benzer belirtiler ortaya çıkabilir.

Belirtiler: Tükenmişlik nasıl fark edilir?

Tükenmişlik birden bire ortaya çıkmaz. Genellikle sessiz bir biçimde, fark edilmeden ilerler. Belirtiler üç temel başlıkta toplanır:

     1. Duygusal Tükenme:
     Enerji kaybı, isteksizlik, motivasyonsuzluk, sabah uyanmakta zorlanma.

     2. İlişkilerden ve İşten Uzaklaşma:
     Sosyal hayattan geri çekilme, işe veya sorumluluklara karşı ilgisizlik, insanlara karşı duyarsızlaşma.

     3. Yetersizlik Hissi:
     Kendini başarısız, verimsiz veya değersiz hissetme; yaptığı işten tatmin alamama.

Bu belirtiler, zamanla depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları ve psikosomatik rahatsızlıklarla iç içe geçebilir.

Nedenleri nelerdir?

Tükenmişliğin birçok nedeni olabilir. Tek bir faktöre indirgenmesi çoğu zaman yanıltıcıdır. Yaygın nedenler arasında şunlar öne çıkar:

     • Aşırı iş yükü ve uzun çalışma saatleri

     • Belirsiz beklentiler ve adaletsizlik hissi

     • Takdir edilmemek, kendini görünmez hissetmek

     • Sürekli performans baskısı altında olmak

     • Duygusal emeğin karşılıksız kalması

     • Kendi ihtiyaçlarını sürekli ertelemek veya yok saymak

Bu nedenler yalnızca iş ortamında değil; aile içinde, akademik yaşamda veya sosyal roller içinde de ortaya çıkabilir.

Tükenmişlik sadece işle sınırlı değildir

Birçok kişi burnout’u yalnızca işle ilişkilendirir. Oysa “ebeveyn tükenmişliği”, “bakım veren tükenmişliği” ya da “ilişki içi tükenmişlik” gibi formlar da son yıllarda literatürde yer almaktadır. Özellikle sürekli “veren”, “taşıyan” ya da “idare eden” rollerinde olan bireyler, zamanla kendi duygusal kaynaklarını tüketebilir.

Psikolojik etkiler

Tükenmişlik süreci, bireyin yalnızca işlevselliğini değil; benlik algısını da derinden etkiler. Zamanla şunlar gözlemlenebilir:

     • Kimlik karmaşası  

     • Anlam kaybı  

     • Duygusal mesafe koyma  

     • Karar verememe ve yönsüzlük  

     • Umutsuzluk ve genel ilgisizlik

Bu belirtiler kişinin hem iç dünyasında hem de ilişkilerinde bozulmalara neden olabilir.

Psikolojik destek süreci neler sağlar?

Tükenmişlik, çoğu zaman bireyin kendi kendine aşmakta zorlandığı bir süreçtir. Terapötik destek şu alanlarda yardımcı olur:

     • Tükenmişliğe neden olan içsel ve dışsal kaynakların fark edilmesi

     • Gerçekçi sınırların yeniden çizilmesi

     • İhtiyaçların tanınması ve ifade edilmesi

     • Suçluluk ve değersizlik duygularıyla baş etme

     • Yeniden güçlenme ve denge kurma

Terapi, bireyin yalnızca “nasıl hissettiğini” değil, “neden öyle hissettiğini” anlamasına yardımcı olur.

Yorgunluk geçer, tükenmişlik kalır

Tükenmişlik sıradan bir yorgunluk değil; bir alarmdır. Denge kaybının, ihmal edilen ihtiyaçların ve sınır ihlallerinin bir sonucudur. Bu durumla baş etmek yalnızca mola vermekle değil; yapısal ve duygusal düzeyde dönüşümle mümkündür.

Kendini sürekli yorgun, ilgisiz, isteksiz ve anlamsız hisseden bireylerin bu duygularını ciddiye alması; gerektiğinde psikolojik destekle bu süreci yeniden yapılandırması mümkündür.

Güncel Yazılar

Nasıl Randevu Alabilirsiniz?

E-MAIL

info@verdadanismanlik.com

TELEFON

0157 539 598 57

ONLINE RANDEVU AL

Detaylı Bilgi